Fedakar toprakbilim uzmani, şevkatli insan- Muhtar hoca

Font:      

İnsanlık var olduğu günden bilim olmuş, o çeşitli aşamalar geçerek günümüze gelmiştir. Tarih boyunca bilim adamları çalışmış, araştırmalar yapmış, kendi görüşlerini söylerken bazen ölüme de mahkum olsalar da sözlerini geri almamışlar. Tesadüfi deyil ki, Kur'an-ı Kerim'de şöyle deniyor: "alimin kaleminin mürekkebi şehidin kanından değerlidir". İşte islamda bilime verilen değer.
Hakkında konuşmak istediğim asil insan, edebi kişiliğin çiçeklenen, yaşının bilge çağında aramızdan gitmiş toprakbilim uzmanı, t.d. (1966), Prof. (1971), 1968 - 1979 yıllarında Azerbaycan SSR İA'in Toprakbilim ve Tarım Kimyası Enstitüsü'nün bilimsel çalışmalar şubesi başkan yardımcısı, aynı zamanda bu Enstitü`nün rekultivasyon laboratuvarının müdürü görevlerinde çalışmış Muhtar Rzagulu oğlu Abduyev`dir. Toplam 53 yıl yaşadı, ama yaşadığı dönemde yazdığı eserler onu kısa bir sürede dünyada tanıttı. Onu anlayan, ondan öğrenen insanlar varlığında ona gıpta etseler de, yokluğundan çok üzüldüler.
1976 yılından Azerbaycan MİA-nın Toprak ve Tarım Kimyası insitutunda (doktora öğreniminde) SSCB-İA Başkan yardımcısı, akademisyen BRVolobuyev`in, t.d., yüksek mühendis Q.Z.Azizov`un yönetimi altında "Nahçıvan kalıpı (tekne şekilli çukur) topraklarında tekrar tuzlanma ve ona karşı mücadele yolları» konusunda adaylık tezi üzerinde çalışıyordum.
Nahçıvan'da islah alanına ait bilimsel araştırma ilk defa yapılıyordu. Gerçi bizden önce S.A.Zaharov, H.E.Aliyev, E.Zeynalov, R.H.Memmedov ve başkaları Nahçıvan'da çeşitli yöntemlerde toprak araştırmaları yapsalar da, mevcut koşullarda ıslah ve su üretimin hızlı gelişimi döneminde topraklarda oluşan tekrar tuzlanma süreci ilk olarak tetkik olunarak gündeme çıkarıldı.
Bu iş benim için de iki kat zordu. Çünkü, Azerbaycan'ın çeşitli bölgelerinde, Mil-Muğan, Karabağ, Şirvan vb. topraklarında uzun süre toprak islahı alanında araştırmalar yapılmış olsa da, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nde ilk defa araştırmaya başlanırdı. Hemen hemen bu alana dair hiçbir bilgiye rastlayamıyordum.
Bu yüzden Nahçıvan'ın tekrar tuzlanmaya maruz kalmış Nehrem topraklarını, Duzdağın aşınma ürünleri hesabına tuzlanmış Büyük düz topraklarında bilimsel araştırma yapmak oldukça zordu. Çıkış yolu ise yoktu, ya çalışmayı devam ettirmeli, yada işten vazgeçmeli idim.
Konumla ilgili islah alanında temel çalışma yapan bilim adamlarının çalışmaları ile ilgilenmeye başladım. Bu alanda Özbekistan'da, Türkmenistan'da, Rusya'da ve diğer ülkelerde yapılan çalışmalarla tanıştım. Fakat bu çalışmaların sonuçları beni tatmin etmiyordu. Yani benim araştırmam ile bağdaşmıyordu ki, onlardan kısmen yararlanıyordum. Zorluklara rağmen ben Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nde ilk defa olarak tuzlanmış ve tekrar tuzlanmış toprakların yıkanması çalışmasına başladım. Bu çalışmada şöyle diyebilirim ki, Muhtar hocanın eserleri masa kitaplarıma, alanlarda yaptığı kırsal araştırma çalışmaları ise günlük iş progamına dönüşmüştü. Böylece Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin Büyük düz, Hok ve Nehrem köyleri arazilerinde tuzlanmış ve tekrar tuzlanmış topraklar yıkanarak ekin hacmine geri döndürüldü. Fakat yapılan çalışmalar büyük zahmet ve bilim adamlarının yardımı ile sona erdi.
İyi hatırlıyorum, AMİA-nın Toprak ve Tarım Kimyası Enstitüsü'nün toprak islahı laboratuvarında bilimsel raporum müzakere ediliyordu. Tartışmada 1958-63 yıllarında "Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti topraklarının agrofizik özellikleri ve onların tarımda kullanımı" üzere temel araştırma yapmış merhum Prof. Refi Memmedov da yer alıyordu. Ben Nahçıvan kalıpı (tekne şekilli çukur-jeolojik terim) topraklarında tekrar tuzlanmanın oluşması, onları doğuran sebepler ve ona karşı mücadele yollarından bahsederken konuşmam sırasında tartışma oluştu. Azerbaycan'ın Mil-Muğan ve Şirvan topraklarında araştırma ile meşgul olan bilim adamları benim görüşümü kabul etmeyip itiraz ettiler. Orada Nahçıvan'da toprakların kurallara uygun biçimde yayılmaması hakkında konuşuluyordu. Özellikle toprak kesimlerinin kısa mesafede sık sık değiştiğini kabul etmiyorlardı. Bu durumda ise topraklarda yaşanan tekrar tuzlanma süreçlerinin doğru yorumunu vermek olmuyordu.
Tartışmaların kızgın gittiği bir zamanda Prof. Refi hoca yerinden söz alarak dedi ki, arkadaşlar doktora öğrencisinin görüşü doğrudur, onun söylediklerinde yanlışlık yoktur. Eğer Mil-Muğan ve Şirvan bölgelerinde belirtilen toprak kesiğindeki değişiklikler birkaç on kilometrle devam ettiği halde, Nahçıvan'da bu değişiklik yüz metrede hatta onlarca metre mesafede görülür. Böylece Prof. R.Memmedov`un müdahalesi beni tartışmadan kurtardı. Fakat, mesele bununla kurtarmadı.
Yarın sabah bana söylediler ki, Toprak ve Tarım Kimyası Enstitüsü'nün bilimsel çalışmalar üzere Müdür yardımcısı sizi istiyor. Rahatsız oldum, neden beni çağırıyor, belki bir hata yapmışım. Neyse yarınki gün Müdür yardımcısının kabulünde oldum. İzin alıp içeri girdim. Beni çağıran bilim adamı aslında 1966 -69. öğrencilik yıllarından tanıdığım profesör Muhtar hoca idi. Ben henüz öğrencilik yıllarında Azerbaycan Politeknik Enstitüsü'nde Su Koruma bölümü'nde okurken Muhtar hocanın bizim fakültede ders verdiğini biliyordum. O zaman şöyle fikir vardı ki, seçkin bilim adamlarına, profesörlere yaklaşmak, onlara bir şeyler sormaya her kişi risk etmezdi, biz uzakdanda olsa onlara imreniyorduk. Bugün ise ilk defa Prof. Muhtar hoca ile yüz yüze geliyordum.
Gerçekten hakkında duyduğum Profesör Muhtar hocanın karşısında durup onun sorularına cevap vermekte hem sıkıntı, hem de sorumluluğu hissediyordum. İçeri davet edildim, o zaman Muhtar hoca bana yer gösterip oturmağımı önerdi. Ben ise oturmadım. Çünkü, öğretmenim karşısında oturmak benim için kabul edilmez idi. Velhasıl, Muhtar hoca dedi ki, gözetmeniniz akademisyen B.R.Volobuyev bana sizinle görüşüp tekrar tuzlanmış toprakların yıkanmasına dair tavsiye vermemi rica etmiş dedi. Doğrusu şaşırdım. SSCB İA'in Başkan yardımcısı, dünyaca ünlü bilim adamı, akademisyen neden sıradan bir doktora öğrencisini onun yanına göndermişti. Neydi amacı? Meğer onun için bu konuya başkanlık yapmak yani o kadar zordu?
Muhtar hocanın ısrarı üzerine oturdum. O, beni sorguya tuttu. Yaptığım, yapmak istediğim ve amacım hakkında konuşmaya zorladı. Sabırla dinledi ve sonra bana birkaç kitap vererek dedi ki, bunları okuyup gelirsiniz sonra konuşmamıza devam ederiz. En tuhaf olan bu idi ki, bana somut süre belirledi ki, ne zaman tekrar görüşüyoruz.
Ben kitapları okudum, çok sorulara oradan cevap buldum ve yeni sorular ortaya çıkardım. Tekrar Bakü'ye döndüm. Tabii ki, Muhtar hoca ile görüştüm. Okuduğum ve şimdi yapmak istediğim işler hakkında konuştum. Bu kez o bana 1977 yılında yayınlanan "Azerbaycan'ın killi tuzlanmış topraklarının hızlı ıslahı" kitabını imzalayıp sundu. Kitabın ikinci sayfasında "doktora öğrencisi Elövset Guliyev`e saygıdan ve ey iyi dileklerimle» yazmıştı. Bugün bu kitabı ben kütüphanemde en değerli kitap olarak tutuyorum. Böylece bizim ilişkiler oldukça samimileşti ve arkadaşlığa dönüştü. Daha benim için sıkıntı olmadı, her defasında Bakü'ye geldiğimde onunla buluşur, yaptığım çalışmalar ve sonuçlar ile ilgilenirdi.
Gerçekten, büyük bilim adamları, hem de yüksek insani değere sahip oluyorlar. Nedense biz insanların değerini kaybedince biliyoruz. Doğrusu içimden bir soru geliyor. Muhtar hocanın hangi özellikleri vardır ki, biz onu çok seviyorduk? Cevap çok kısa oluyordu. O, aslında büyük kalbe sahip basit bir bilim adamı, girişken, bilimsel araştırmaları seven, ısrarlı ve büyük bilgi sahibiydi.
Bir gün Muhtar hoca bana dedi ki, mümkünse bana bir sigara bul. Ama ben sigara içmediğim için sigaranın hangi mağazadan almayı bilmiyordum. Biliyordum ki, Politeknik Enstitüsü'nün önünde mağaza var. O zamanlar en iyi sigaralar "BT" ve "Opal» sigaraları sayılıyordu. Çabucuk gidip sigara alıp getirdim. Bu zaman laboratuvarda çalışan kızlardan biri benim sigara getirmemi bildi. Büyük bir skandal yaşandı. Meğer Muhtar hocaya doktorlar sigara içmeyi yasak etmişlerdi. Çok pişman oldum. Ama Muhtar hocanın sözünü yere düşürmek te mümkün değildi. Sigaranın Muhtar hocanın sağlığına zararlı olduğunu bilende suçlu olduğumu anlayarak daha çok rahatsız oldum. Bunu hisseden Muhtar hoca kızları yanına çağırıp dedi ki, doktora öğrencsinin suçu yok. Ben dedim o da benim söylediğimi yaptı. Böylelikle bugün de kendimi affetmiyorum.
Tabii ki, Muhtar hocanın bilimsel faaliyeti onun araştırmalarının özellikle dellüvyal kökenli tuzlanmış toprakların yıkanmasına atanmış eserleri benim adaylık tezimin yazılmasında büyük bir etken oldu. Öyle eserler var ki, onun 50 sayfasından bir cümle yazamıyorsun. Ama Muhtar hocanın en küçük hacimli makalesi büyük bir eserdir. Onun her cümlesi büyük bir kitabın bölümüdür. Çünkü, bilim adamının vasıflı, bilgili, makul ve deneysel araştırmaya dayanan eseri kısa bir ömrün tarihidir. O, toplam 53 yıl yaşadı. Ama kısa sürede bilim dünyasında hiç kimsenin yapamadığını o yerine getirdi.
Bilim insanı olan Muhtar hocanın gerçekleştirdiği çalışmalar ve yaptığı araştırmalar o kadar zengin ve düzenli idi ki, onları okurken bu insanın ne kadar bilgi sahibi olduğuna gıpta ediyorsun. Hem de gurur duyuyorsun ki, milletimizin Muhtar hoca gibi bilim adamı, aydını olmuştur.
Onun kısa ömrü içinde yaptığı çalışmalarının boyutları büyüktür. Sanki o biliyordu ki, Azerbaycan biliminde toprak ıslahı alanında boşluk var ve onu doldurmak gerekir. İşte o, bu boşluğu doldurarak dünyadan gitti.
Onun ölümü de bir akademisyen ömrü örneği oldu. Yani o, amac edindiği büyük bilimsel araştırmaların bir kısmını temel şekilde yerine getirerek, herkese örnek oldu.
Belki de kendimi kaptırdığım beni suçlu bulanlar de bulunur. Ama bu anlamlı bir bilim adamı ömrünün küçük gölgeleridir ki, ben kaleme aldım. Ruhun şad olsun, kabrin nurla dolsun ey büyük bilim adamı Muhtar hoca. Sizin anılarınız hep sizi sevenlerin kalbinde yaşayacaktır.

Nahçıvan Devlet Üniversitesi
UTF ve Çevre Bölümü Başkanı, t.d., Prof.
UNESCO 'un "yeraltı su sağlama-eski hidroteknik aletler"üzere
4. devletlerarası Yönetim Kurulu üyesi:
E.G.GSULIYEV



Okunub: 1121

Kitapları

Şirvan ovalığı toprakların çoraklaşması ve onunla mucadele araştırmaları Şirvan ovalığı toprakların çoraklaşması ve onunla mucadele araştırmaları
Mil ovalığı topraklarının islahı Mil ovalığı topraklarının islahı
Azerbaycanın killi çoraklıklarının hizlı islahı Azerbaycanın killi çoraklıklarının hizlı islahı
Dellüvial çorak topraklar ve şunların islah soruları Dellüvial çorak topraklar ve şunların islah soruları
Azerbaycan ovalığ kısmının delüvial çorak toprakları Azerbaycan ovalığ kısmının delüvial çorak toprakları
Azerbaycanda çorak topraklar ve onların iyileştirilmesi Azerbaycanda çorak topraklar ve onların iyileştirilmesi
Dağlarım benim Dağlarım benim